Galatasaray, evindeki ilk lig maçında 1-0 geriye düşse de Denizli'ye fark attı. Ege temsilcisi geçen sezonun açılış maçında Ali Sami Yen'de 1-1'i yakalamış ama yine 4-1 kaybetmişti
Galatasaray'a konuk olan, bir hafta önce 2- 0 yenilen, 'zaten kuvvetli' olmayan Denizli... Ama geçen sene Kocaeli'ni çalıştırırken Galatasaray'ın kodlarını çözüp 2-5'lik skorla hocasının gitmesine yol açan Erhan Altın bıraktığı yerden devam etmek isteyince iş değişiyor. Buna 'format atılmış' geri dörtlü eklenince, Denizlispor (başlangıçta) istediğini yapıyor: Ayağını kapasitesine göre uzatıp 'oyun bozan'ı oynuyor. Onların kurgusu, Galatasaray'ın etkili olma hevesindeki çıkışlarını baltalıyor. Buna Volkan'ın yaratıcılıktan uzak oyunu eklenip Kewell'ın 'beslenmesi' kesilince Galatasaray'ın solu hem topal hem çolak kalıyor. Bu nedenle sürekli Keita marifetiyle yükleniyor Galatasaray ve hep ortalarda bir yerde tıkanıp kalıyor. Baskısı var ama üretim yok! Tabii bir-iki karambol ve ancak kanaat notuyla 'net' sınıfına girebilecek atakları saymazsak. Derken 39'da Bangoura'nın Angelov'a attırdığı gol geliyor. Bu Galatasaray'ın ısrarını kesmiyor ama iştahını kaçırıyor. Caner'in elle oynaması Galatasaray'ın 'doğal' yollardan atamadığı golü penaltıyla getiriyor: Kewell'a sadece +45'te skoru eşitlemek kalıyor. İkinci yarı daha bir derli toplu başlıyor ev sahibi. Organize ataklarla süslü futbol yok ama ısrarcı baskı devam ediyor. Bu ısrar 59'da Kewell'ın kornerinden Arda'nın kafasına oturup ağları bulan ikinci golü getiriyor. Üçüncü gol Keita golü atmasın diye onu ceza sahasında düşüren Braga sayesinde geliyor. Hakem ikinci penaltıya davet ediyor, Kewell da davete icabet ediyor. 74'de Keita, Galatasaray'ın 'bol gollü mönüsü'nün 'tatlısı' oluyor. Ancak 'pür yetenek' diye anlatılabilecek bir gol imzalıyor. Daha da atabilir Galatasaray ve daha da yiyebilir Denizli. Ama özellikle oyuncu değişikliklerinden sonra 'net'leşen ataklar skoru değiştirmiyor. Ev sahibi adına bol golle süslü 3 puan güzel ama Galatasaray'ın 'kapalı savunmaları açacak çilingir'i hala yok. İşte Hagi gittiğinden beri devam eden bu zaafa yeni hocanın bulacağı çözüm merakla bekleniyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Yeni penaltıcı Kewell
Harry Kewell kullandığı iki penaltı vuruşunu da gole çevirerek, maçı koparan isimler arasında yer aldı. Geçtiğimiz yıl Galatasaray'ın penaltıcısı olan Baros'a bu sezon o görevi vermeyen Rijkaard, maç sonrası Keita ile Kewell arasında yaşanan penaltı atışı polemiğini ise "Sonuçta o penaltıyı gol yapmak önemliydi. Vuruşu gole çevirdiğimiz için mutluyum" diyerek bitirdi.
RIJKAARD ASİST YAPTI
İlk yarıda maçı 1-0 Denizli önde götürürken, Rijkaard taç atışında topu hemen Arda'ya gönderdi. Arda hemen topu oyuna soktu ve takımına korner kazandırdı. Bu atağın sonunda gelen kornerde Caner'in elle oynaması nedeniyle hakem penaltı noktasını gösterdi ve sarı-kırmızılılar beraberliği yakaladı.
Kaptan el öptü!
Galatasaray'ı 59'uncu dakikada attığı golle 2-1 öne geçiren kaptan Arda, gol sevincini tribünde kendisini izleyen babası Adnan Turan ve annesi Yüksel Turan'a koşarak kutladı. El öpme işareti yaparak babasını işaret eden milli futbolcunun en ufak sakatlık anında anne ve babası heyecanlı dakikalar yaşadı
Galatasaray'a konuk olan, bir hafta önce 2- 0 yenilen, 'zaten kuvvetli' olmayan Denizli... Ama geçen sene Kocaeli'ni çalıştırırken Galatasaray'ın kodlarını çözüp 2-5'lik skorla hocasının gitmesine yol açan Erhan Altın bıraktığı yerden devam etmek isteyince iş değişiyor. Buna 'format atılmış' geri dörtlü eklenince, Denizlispor (başlangıçta) istediğini yapıyor: Ayağını kapasitesine göre uzatıp 'oyun bozan'ı oynuyor. Onların kurgusu, Galatasaray'ın etkili olma hevesindeki çıkışlarını baltalıyor. Buna Volkan'ın yaratıcılıktan uzak oyunu eklenip Kewell'ın 'beslenmesi' kesilince Galatasaray'ın solu hem topal hem çolak kalıyor. Bu nedenle sürekli Keita marifetiyle yükleniyor Galatasaray ve hep ortalarda bir yerde tıkanıp kalıyor. Baskısı var ama üretim yok! Tabii bir-iki karambol ve ancak kanaat notuyla 'net' sınıfına girebilecek atakları saymazsak. Derken 39'da Bangoura'nın Angelov'a attırdığı gol geliyor. Bu Galatasaray'ın ısrarını kesmiyor ama iştahını kaçırıyor. Caner'in elle oynaması Galatasaray'ın 'doğal' yollardan atamadığı golü penaltıyla getiriyor: Kewell'a sadece +45'te skoru eşitlemek kalıyor. İkinci yarı daha bir derli toplu başlıyor ev sahibi. Organize ataklarla süslü futbol yok ama ısrarcı baskı devam ediyor. Bu ısrar 59'da Kewell'ın kornerinden Arda'nın kafasına oturup ağları bulan ikinci golü getiriyor. Üçüncü gol Keita golü atmasın diye onu ceza sahasında düşüren Braga sayesinde geliyor. Hakem ikinci penaltıya davet ediyor, Kewell da davete icabet ediyor. 74'de Keita, Galatasaray'ın 'bol gollü mönüsü'nün 'tatlısı' oluyor. Ancak 'pür yetenek' diye anlatılabilecek bir gol imzalıyor. Daha da atabilir Galatasaray ve daha da yiyebilir Denizli. Ama özellikle oyuncu değişikliklerinden sonra 'net'leşen ataklar skoru değiştirmiyor. Ev sahibi adına bol golle süslü 3 puan güzel ama Galatasaray'ın 'kapalı savunmaları açacak çilingir'i hala yok. İşte Hagi gittiğinden beri devam eden bu zaafa yeni hocanın bulacağı çözüm merakla bekleniyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Yeni penaltıcı Kewell
Harry Kewell kullandığı iki penaltı vuruşunu da gole çevirerek, maçı koparan isimler arasında yer aldı. Geçtiğimiz yıl Galatasaray'ın penaltıcısı olan Baros'a bu sezon o görevi vermeyen Rijkaard, maç sonrası Keita ile Kewell arasında yaşanan penaltı atışı polemiğini ise "Sonuçta o penaltıyı gol yapmak önemliydi. Vuruşu gole çevirdiğimiz için mutluyum" diyerek bitirdi.
RIJKAARD ASİST YAPTI
İlk yarıda maçı 1-0 Denizli önde götürürken, Rijkaard taç atışında topu hemen Arda'ya gönderdi. Arda hemen topu oyuna soktu ve takımına korner kazandırdı. Bu atağın sonunda gelen kornerde Caner'in elle oynaması nedeniyle hakem penaltı noktasını gösterdi ve sarı-kırmızılılar beraberliği yakaladı.
Kaptan el öptü!
Galatasaray'ı 59'uncu dakikada attığı golle 2-1 öne geçiren kaptan Arda, gol sevincini tribünde kendisini izleyen babası Adnan Turan ve annesi Yüksel Turan'a koşarak kutladı. El öpme işareti yaparak babasını işaret eden milli futbolcunun en ufak sakatlık anında anne ve babası heyecanlı dakikalar yaşadı